Blockchain Teknolojisi ve Filantropi

Yazan: Pınar Ensari ve Hilal Tekmen

Türkiye’de ve dünyada giderek daha fazla ilgi uyandıran Blockchain teknolojisi nedir, bağışçılık ve filantropi alanını neden ilgilendiriyor? Dünya genelinde bankacılık, finans işlemleri, sağlık hizmetleri gibi pek çok sektörde kullanım alanı olan Blockchain teknolojisi, bağışçılar ve sivil toplum kuruluşları tarafından nasıl kullanılıyor? Henüz Türkiye’de bağışçılık ve filantropi alanını nasıl etkileyeceği bilinmeyen Blockchain teknolojisinin uygulamaları ve geleceği hakkında kısıtlı kaynak bulunuyor. Ayın yazısında, uluslararası kaynaklardan derlediğimiz bilgiler ve örnekler ile Blockchain teknolojisinin bir parçası olan kripto paraların bağış yapmak için nerelerde kullanıldığını, kripto para ile bağış yapma uygulamalarının yol açabileceği olumlu ve olumsuz sonuçları ve Blockchain teknolojisinin filantropi alanına etkisini ele aldık.

Blockchain, kripto para ve bitcoin nedir?  

Blockchain, şifrelenmiş işlem takibi sağlayan bir dağıtık veri tabanı teknolojisidir. Her verinin bloklar halinde, gelişmiş şifreleme (kriptografi) algoritmalarıyla kaydedildiği bu veri tabanı, kullanıcılara bir merkeze bağlı olmaksızın işlem yapabilme imkânı sağlıyor. Merkezi bir otoritenin kontrol veya müdahalesine izin vermeyen bu dijital defterde kullanıcılar, gerçek zamanda -bloklar halinde- işlemlerini yapabilirken, bir şifreleme ile koruma altına alınan bu blokları değiştiremiyorlar ve bir işlem geçmişi bütün kullanıcılar tarafından görüntülenebiliyor. Bazı tartışmalar, Blockchain’in günümüzün en güvenli veri tabanı sistemi olduğuna işaret ediyor.

Bitcoin, Blockchain teknolojisini kullanan bir kripto para birimidir. Blockchain teknolojisi ve kripto para birimi deyimi, Bitcoin’in yükselişi ve popülerleşmesi ile bilinirliğe kavuştu. Bitcoin ve benzer kripto para birimleri herhangi bir üçüncü şahıs veya şirketin müdahil olmadığı, bir merkezi otoritenin denetimi olmadan çalışabilen, tamamen matematiksel işlemler sonucunda dijital ortamda üretilen ve harcanan bir para birimidir. Kullanılan şifreleme yöntemlerinin sağladığı güvenlik kapsamında dijital paranın taklit edilmesi, izinsiz kullanılması ve kural dışı bir şekilde oluşturulması mümkün olmamaktadır.

Dünyada kripto para ile bağış alan kuruluşlar var mı?  Blockchain teknolojisi filantropi alanını nasıl etkiliyor?

Blockchain teknolojisi ve kripto para dünya genelinde sivil toplum çalışmalarında henüz yeni kullanılmaya başladı. Blockchain, sunduğu imkânlar ile kuruluşlara kaynak geliştirme stratejilerine dair yeni ufuklar açarken, alanda alternatif bağış toplama ve güvenli veri tabanı sistemlerine duyulan ihtiyaçlara yönelik yeni yöntemler ve olanaklar da sunuyor. Bitcoin gibi kripto para birimleri, bağış yaparken kullanılabilecek yeni mali varlıklara işaret ediyor. Dünya çapında birçok kuruluş, kaynak geliştirme yöntemlerini genişletmek için bağışçıların doğrudan bitcoin ve diğer kripto paralarla yaptıkları bağışları kabul ediyorlar ve online bir cüzdan aracılığıyla kripto para bağışlarını dolara veya başka resmi para birimlerine çeviriyorlar.

Öte yandan, bazı kâr amacı gütmeyen kuruluşlar ise “charity coin” ismiyle filantropik amaçlarla kullanılmak üzere ürettikleri para birimleriyle belirli sivil toplum kuruluşlarına veya sosyal fayda yaratan projelere kaynak yaratıyorlar. Örneğin bağışçılar, Clean Water Coins satın alarak Charity: Water isimli kuruluşun gelişmekte olan ülkelerdeki insanlara temiz ve güvenli içme suyu sağlamak için yaptıkları çalışmaları destekleyebiliyorlar.

Blockchain ve kripto para, insani yardım çalışmalarında daha fazla şeffaflığın sağlanması için de olanaklar sağlıyor. Bitcoin ile bağış almak ve bu bağışları başka kuruluşlara aktarmak için çalışan BitGive Foundation, GiveTrack platformuyla bitcoin bağışçılarının ve toplumun, bağışların yerine ulaşıp ulaşmadığını, nasıl kullanıldıklarını ve nasıl sonuçlar yarattığını izleyebilecekleri herkese açık bir platform sunuyor. Birleşmiş Milletler Dünya Gıda Programı, 2017 yılında başlattığı Building Blocks projesi ile, pilot çalışma yaptığı Ürdün Azraq mülteci kampında yaşayan Suriyeli mültecilere belirli marketlerde kullanmaları için dijital para kuponları sağlayarak 10.000’dan fazla kişiye 1,4 milyon Dolar destek verdi. Bu sayede nakit para taşımanın tehlikelerini ortadan kaldırırken desteğin faydalanıcılara daha etkili ve az masraflı bir yolla ulaşmasını sağlıyor.

Bazı bitcoin yatırımcıları ise servetlerini filantropik amaçlarla kullanmayı tercih ediyor. Aralık 2017’de kurduğu Pineapple Fund aracılığıyla sivil toplum kuruluşlarına 86 milyon Dolar değerinde bitcoin bağışı yapmayı taahhüt eden ve halihazırda 13 kuruluşa 20 milyon Dolar bitcoin bağışı yapan kimliği belirsiz bitcoin milyoneri de bu yatırımcılar arasında yer alıyor.

Blockchain teknolojisinin bağışçılık ve filantropi alanını dönüştürecek ve bağış yapma pratiklerini kolaylaştıracak birçok avantaj sunduğu düşünülüyor. Blockchain teknolojisinin ve kripto paranın filantropi alanını belki de en çok etkileyecek yönü yeni bir servet kaynağı yaratıyor olması. Uzmanlar, kripto para ile servet kazanan bu “yeni zengin” kullanıcıları potansiyel filantropistler olarak değerlendiriyorlar. Öte yandan, kripto para madenciliği ile para üretilmesi de filantropi alanı için yeni olanaklar sunuyor. Örneğin, “Do A Bit of Good” gibi girişimler, kripto para kullanıcılarına, bilgisayarlarında madencilik yazılımını kullanarak “mine for charity” adı altında kazançlarının bir kısmını bağış olarak sivil toplum kuruluşlarına aktarma imkânı sağlıyor.

Blockchain, sağladığı şeffaflık ve hesapverebilirlik ile de filantropi alanı için yeni avantajlar sağlıyor. Her kripto para biriminin benzersiz oluşu, online işlemler sırasında yaptığı yolculuğun kolaylıkla takip edilebilmesini sağlıyor. Bu sayede bağışçılar yaptıkları kripto para bağışının nasıl ve hangi amaçlarla kullanıldığını takip edebiliyorlar. Bu durum bağışçıların kuruluşlara duyduğu güveni artırma potansiyeli taşırken bağışçıları daha fazla bağış yapma konusunda da teşvik ediyor.

Blockchain, uluslararası operasyonlar yapan ve uluslararası para transferleri gerçekleştiren kuruluşlar için de önemli olanaklar sunuyor. Blockchain teknolojisinin belirli bir coğrafi bölgeye bağlı olmayan online sistemi, bu kuruluşların gelişmekte olan ülkelerdeki uluslararası operasyonlarını gerçekleştirirken önemli bir masraf kalemi olan para transfer ücretlerinin önemli oranda düşmesini sağlıyorlar. Bu sayede fonların daha büyük bir oranın daha kısa zamanda bu ülkelere ulaşmasını sağlıyorlar. Kuruluşlar aynı zamanda, banka servislerinin uluslararası yaptırıma tabi olduğu ve devlet otoritesinin yabancı para birimlerinin kullanılmasını yasakladığı çatışma bölgelerinde de bitcoin aracılığıyla operasyonlarına kaynak aktarabiliyor ve coğrafi kısıtlamaları aşabiliyorlar.

Blockchain teknolojisinin, şeffaflık sağlaması ve etkili bir sosyal fayda ekosistemi oluşturması açısından farklı sektörlerde olduğu gibi kâr amacı gütmeyen kuruluşlar arasında da dönüştürücü bir rol oynadığı tartışılıyor. Ancak Blockchain’in merkezi bir sisteme bağlı olmaması ve tamamen algoritmalara bağlı bir şekilde çalışması beraberinde bazı zorlukları getiriyor. Karşılaşılan zorluklar, alanda kurallara ve iyi örneklere duyulan ihtiyacı artırıyor. Bu bağlamda, sivil toplum kuruluşlarının Blockchain teknolojisini araştırmaları ve uygulayarak öğrenmeleri önem kazanıyor.

Kripto para ile bağış toplayan sivil toplum kuruluşlarının karşılaştıkları başlıca sorunlardan biri kripto paraların değerinin her gün değişebilmesi. Bitcoin ve farklı kripto paraların pazar paylarının herhangi bir merkezi sistem tarafından yönetilmemesi ve pazarın belirsiz olması bağışçılık alanı için bir risk olarak değerlendiriliyor. Kripto para birimlerinin pazar payının ani değişiklik göstermesi, günde %10 gibi bir değer kaybına veya kazanımına uğrayabilmesi, kripto para kullanıcıları için alışıldık bir durum olmasına rağmen sivil toplum kuruluşları açısından birçok belirsizlik yaratabiliyor.

Blockchain ve bağışçılık alanı ile ilgili tartışılan bir başka dezavantaj ise kripto paraları kullanan kullanıcıların isimsiz olması. Kişiler kimliklerini saklayarak yalnızca kripto para pazarındaki profilleri üzerinden bağış yapabiliyorlar. Blockchain teknolojisi yoluyla sivil toplum kuruluşları her bir kripto parayı dijital ortamda takip edebiliyor; ancak bağışçının bilgilerine veya paranın kaynağının nereden geldiği bilgisine erişmeleri mümkün olmuyor. Bu nedenle kripto para bağışlarının çalıntı bir para kaynağından gelmesi gibi durumlarda, sivil toplum kuruluşları bu paranın kaynağını veya sahibini öğrenemiyorlar. Bağışçı bilgilerinin anonim olmasının, yapılan bağışın etik değerlere uyumu açısından ne gibi sonuçlar doğuracağı da tam olarak bilinemiyor.

Blockchain’in sivil toplum alanındaki kullanımında teknik kapasiteye veya teknolojik bir altyapıya erişim bağlamında çeşitli sorunlar yaşanabiliyor. Her sivil toplum kuruluşunun blockchain uygulamalarını kullanmak için gerekli olan kaynaklara veya teknik becerilere sahip olmamasının yanı sıra, bu uygulamaları hayata geçirmek için teknik bir iş gücüne de ihtiyaç duyuluyor. Alanda çalışan ya da gönüllü olan kişilerdense daha çok teknoloji uzmanlarının bu uygulamalarla ilgilenmesi farklı tartışmalara yol açıyor. Buna ek olarak, henüz online bağış toplama yöntemleriyle ilgili sorunlar yaşayan, gerekli altyapıya sahip olmayan pek çok sivil toplum kuruluşu varken kripto paranın bağışçılık alanındaki işlevselliği hakkında soru işaretleri ortaya çıkıyor.

Blockchain teknolojisinin filantropi ve bağışçılık alanlarındaki rolünün gelecekte nasıl şekillenmesi bekleniyor?

Blockchain teknolojisi farklı amaçlar doğrultusunda sivil toplum kuruluşları, teknolojik girişimler, hükümetler, Birleşmiş Milletler gibi aktörler tarafından kullanılmaya devam ediyor ve hızla yaygınlaşıyor. Bill & Melinda Gates Vakfı, UNICEF, Birleşmiş Milletler Dünya Gıda Programı gibi kurum ve kuruluşlar Blockchain’in bağışçılık ve filantropi alanlarına uygulanması için çeşitli yatırımlar yapmaya başladı. Blockchain teknolojilerini kullanmaya başlayan ve yatırım yapan aktörlere yenilerinin eklenmesinin, Blockchain ve filantropi ilişkisinin geleceğini yönlendirmeye katkı sunması bekleniyor. Buna rağmen, filantropi ve bağışçılık alanlarıyla ilişkili olarak geleceğinin nasıl şekilleneceği hakkında belirsizlikler de devam ediyor. Uzmanlar, STK’lar ve filantropik kuruluşlar tarafından Blockchain’in ne işe yaradığı ve filantropi alanına nasıl katkı sağlayabileceği hakkında tartışılmasının ve bu konuda çalışmalar yapılmasının öneminden bahsediyorlar. Blockchain’in bağışçılık alanındaki diğer katkılarının yanı sıra sosyal etki ölçümleme ve sosyal etki yönetimi alanlarını da olumlu yönde dönüştürmesi bekleniyor. Bu sebeple, özellikle filantropik aktörlerin Blockchain teknolojisinin olumlu etki yaratabileceği alanları tespit etmeleri ve bu tür uygulamaları keşfetmeleri önem kazanıyor.

 

Yararlanılan Kaynaklar:

Ahmet Usta ve Serkan Doğantekin. 2017. BLOCKCHAIN 101. BKM Yayınları

Building Blocks. United Nations World Food Programme. http://innovation.wfp.org/project/building-blocks

Digital Currencies and Blockchain in the Social Sector. Ocak 2018.  Stanford Social Innovation Review. https://ssir.org/articles/entry/digital_currencies_and_blockchain_in_the_social_sector1

Giving a Bit(coin): Cryptocurrency and philanthropy. Mayıs 2015. Charities Aid Foundation. https://www.cafonline.org/docs/default-source/about-us-publications/givingabitcoin-cryptocurrency-philanthropy-may2015.pdf?sfvrsn=5

Giving Unchained: Philanthropy and the Blockchain. Aralık 2015.   Charities Aid Foundation, https://www.cafonline.org/docs/default-source/about-us-publications/givingunchained-philanthropy-and-the-blockchain.pdf?sfvrsn=4

 

 

 

Diğer Yayınlar