Kolektif Etki ve Filantropi: Öğretmen Ağı Örneği

TÜSEV tarafından düzenlenen, filantropi ve sivil toplum alanlarından uzmanların stratejik bağışçılık ve filantropi ile ilgili konularda bilgi ve deneyim paylaşımında bulunduğu Filantropi Profesyonelleri Konuşuyor toplantı serisi kapsamında Kolektif Etki ve Filantropi: Öğretmen Ağı Örneği paneli 13 Şubat tarihinde düzenlendi. Eğitim Reformu Girişimi Direktörü Batuhan Aydagül’ün, ENKA Okulları Başkanı ve Kurucu Temsilcisi Dr. Esra Tara Naamani’nin, Öğretmen Ağı Ağ Geliştirme Koordinatörü Sonel Balkan’ın ve Cafer Sadık Abalıoğlu Eğitim ve Kültür Vakfı Danışma Kurulu Üyesi Prof. Dr. Süleyman İnan’ın konuşmacı olarak yer aldıkları panelde farklı aktörlerin sosyal etki yaratmak amacıyla iş birlikleri kurarak kaynaklarını ve uzmanlıklarını ortak bir hedef doğrultusunda kullandıkları kolektif etki modeli tanıtıldı. Panelde ayrıca, modelin Türkiye’den başarılı bir örneği olan Öğretmen Ağı ele alındı ve Ağ’ın oluşmasında ve işleyişinde filantropik iş birliklerinin önemi, farklı vakıfların Ağ’a sunduğu destek türleri ile iş birliğinin ve yaratılan sosyal etkinin sürdürülebilirliği üzerine konuşuldu.

Toplantıda öne çıkan başlıklar aşağıda yer almaktadır.

Batuhan Aydagül, Eğitim Reformu Girişimi Direktörü

  • Kolektif etki, farklı aktörlerin ortak bir amaç doğrultusunda iş birliği kurarak kolektif hareket etmesi olarak tanımlanabilir

Dünyada giderek yaygınlaşan kolektif etki modeli üzerine bilgi paylaşımında bulunan Batuhan Aydagül, modeli kısaca “beraber etki yaratmaya çalışmak” olarak tanımladı. Günümüzdeki problemlerin sosyal değişim yaratmak için çalışan aktörlerin tek başlarına çözemeyecekleri kadar karmaşık ve çok katmanlı olduğunu, bu nedenle de farklı aktörlerin güçlerini birleştirerek kaynaklarını ve uzmanlıklarını ortak bir hedef doğrultusunda kullanmalarının, iş birliği kurmalarının ve birlikte hareket etmelerinin önemini vurguladı. Kolektif etkiyi ortak bir amaç etrafında kolektif ve koordineli faaliyetler üzerinden tanımlayan Aydagül, bu model kapsamındaki iş birliklerinin başarılı olabilmesi için aşağıdaki beş faktörün önemine dikkat çekti;

– Aktörlerin odaklanacağı soruna dair bir ortak tanım belirlemesi ve sorunun çözümüne yönelik önceden belirlenmiş hedefler doğrultusunda birlikte hareket etmeye karar vermiş olmaları,

– Aktörlerin çalışmalarının bir bütünlük içinde olması ve faaliyetlerinin birbirini destekler nitelikte olması,

– Aktörler arasında güven oluşabilmesi için sürekli iletişim içinde olunması ve bunun için özellikle kurumsal olarak üst düzey yöneticilerin zaman ayırmaları,

– Yapılan faaliyetlerin ve ortaya çıkan sonuçların tüm paydaşlar tarafından kabul edilmiş bir ölçme-değerlendirme sistemine göre değerlendirilmesi,

– Bir kuruluşun kolaylaştırıcı rolünü üstlenerek farklı aktörler arasındaki iş birliğinin ve kolektif çalışmanın sürdürülebilmesi için yürütücü ekip (veya “omurga”) görevini görmesi.

Bu kapsamda, farklı alanlarda faaliyet gösteren aktörlerin eğitim alanında bir değişim yaratma arzusuyla Eğitim Reformu Girişimi (ERG) aracılığıyla bir araya geldiğini belirten Aydagül, ortak bir amaç doğrultusunda ortaya çıkan Öğretmen Ağı’nın yol haritasının süreç içinde şekillendiğini paylaştı.

  • Çok ortaklı iş birliklerinin artması için destekçi kuruluşların risk alması ve motive olması gerekli

Eğitim alanında çalışan ve öğretmenlere destek olmayı hedefleyen kuruluşların birbirlerinden habersiz olarak ERG ile iletişime geçtiklerini paylaşan Batuhan Aydagül, ERG’nin, konu ile ilgili harekete geçmek isteyen kuruluşların amacına yönelik hazır bir yol haritası bulunmamakla birlikte, motivasyonları yüksek olan bu kuruluşlarla Öğretmen Ağı fikrini geliştirdiklerini, ortak hedef doğrultusunda yol haritasını tüm aktörlerle çizdiklerini ve sonraki süreci de birlikte şekillendirdiklerini ifade etti. Benzer şekilde, destekçi kuruluşların parçası oldukları iş birlikleri çerçevesinde risk alarak hareket etmeleri gerektiğini söyleyen Aydagül, daha geniş bir vizyonla hareket eden kuruluşların kolektif etki yaratma potansiyellerinin daha fazla olacağını ifade etti. Vakıfların Ağ’a sundukları desteğin Ağ’ın işleyişinde hayati değer taşıdığını ifade eden Aydagül, paydaşların katkısının maddi destek ile sınırlı kalmadığını, ortak amacın tüm paydaşlar tarafından benimsendiğini ve paydaşların sundukları katkının birbirini destekler nitelikte olduğunu aktardı.

  • Farklı aktörlerin birlikte hareket etmesi ile sorunlara yenilikçi çözümlerin bulunacağına inanıyorum

Filantropik bir iş birliği örneği olan ve merkezine öğretmeni alan Öğretmen Ağı’nı sürdürülebilir kılmak ve büyütmek için sabırlı ve özenli olunması gerektiğini vurgulayan Aydagül, paydaşlar arası etkileşimin her aşamasında iletişimin önemine dikkat çekti. Kolektif etki modelinin temel unsurlarından biri olan iletişim kurmanın Ağ’ın büyümesine de katkı sağladığını, süreç boyunca devam eden iletişimin yeni ortaklıklar getirebildiğini ve Ağ’ın bu şekilde büyümesine olumlu baktıklarını ifade eden Aydagül, Türkiye’de bir sorunu ekip halinde çözme geleneğinin yerleşmiş olmadığını, ancak kolektif etki modeli çerçevesinde farklı aktörlerin ve bakış açılarının bir araya gelmesiyle karmaşık sorunlara sürdürülebilir ve yenilikçi çözümlerin ortaya çıkacağına dair inancını dile getirdi. Öğretmenlerin Ağ’ın faydalanıcısı oldukları kadar, gündemini belirlemede ve sürece yön vermede söz sahibi olan paydaşları da olduğunu belirten Aydagül, tüm aktörler arasındaki etkileşim sayesinde hem Ağ’ın büyüdüğünü hem de öğretmenlerin güçlendiğini vurguladı.

Dr. Esra Tara Naamani, ENKA Okulları Başkanı ve Kurucu Temsilcisi

  • Karmaşık toplumsal sorunlara çok yönlü ve sürdürülebilir çözümler üretmek filantropik bir iş birliği örneği olan kolektif etki modeli ile mümkün

Öğretmenlerin güçlenmesine destek olmanın çok sayıda vakfın hedefleri arasında yer aldığını dile getirerek konuşmasına başlayan Dr. Esra Tara Naamani, vakıfların organizasyonel kapasite ve zaman kısıtlaması sebebiyle tek başlarına bu amaca yönelik bir yol haritası oluşturmalarının ve faaliyetleri takip etmelerinin zor olduğunu dile getirdi. ENKA Vakfı olarak öğretmenlerin güçlenmesine katkıda bulunacak bir çalışma yapmayı bir süredir hedeflediklerini, ancak bu hedefin çok katmanlı olduğunu; sürecin yürütücülüğünü yapacak bir ekip gerektirdiğini ve bu çalışmayı bir kuruluşun tek başına gerçekleştiremeyeceğini belirtti. Öğretmen Ağı’na çeşitli şekillerde destek sağlayan vakıfların bir araya getirilmesinin çetrefilli bir görev olduğunu söyleyen Naamani, ERG’nin kolaylaştırıcı ekip olarak çok değerli bir çalışma gerçekleştirdiğini, tüm paydaşları projeye aktif bir şekilde dahil ederek ve onların geri bildirimlerine değer vererek destekçi kuruluşların iş birliğine olan aidiyetlerini ve paydaşlar arası güveni pekiştirdiklerini sözlerine ekledi.  Karmaşık toplumsal sorunlara çok yönlü ve sürdürülebilir çözümler üretmenin filantropik bir iş birliği örneği olan kolektif etki modeli ile mümkün olduğunu belirten Naamani, paydaşların aktif desteği ve katılımı ile hedeflenen kolektif etkinin yaratılabileceğinin altını çizdi.

  • Öğretmen Ağı’nın öğretmenlere olan katkısını birey üzerinde gözlemledik

Öğretmen Ağı’nın sunduğu iş birliği fırsatının Türkiye’de vakıflar için örnek teşkil ettiğini vurgulayan Naamani, ENKA Vakfı’nın Öğretmen Ağı’nı desteklemesinin ardındaki motivasyonunun öğretmenlerin kendilerini geliştirebilmeleri için elverişli bir ortam oluşmasına katkı sağlamak ve eğitim alanında sürdürülebilir bir değişim yaratmak olduğunu vurguladı. Öğretmen Ağı’na gerek finansal gerekse uzmanlık paylaşımı şeklinde sağladıkları destekten bahseden ve çıktıları takip etmenin önemine dikkat çeken Naamani, Ağ’ın öğretmenler üzerinde yarattığı olumlu etkiyi gözlemleme şansı yakaladıklarını, Ağ’ın pilot çalışmasına katılan ve sonrasında ENKA Okulları’nda eğitim vermeye başlayan bir öğretmenin Ağ sayesinde gösterdiği gelişimden çok etkilendiğini dile getirdi. Bunlarla birlikte, aynı amaç doğrultusunda bir araya gelen vakıfların kolektif etkiyi yaratabilmesi ve etkiyi sürdürebilir kılabilmeleri için sunulan desteğin uzun vadeli ve paydaşlar arasındaki iletişimin devamlı olması gerektiğini sözlerine ekledi.

Sonel Balkan, Öğretmen Ağı Ağ Geliştirme Koordinatörü

  • Öğretmen Ağı, öğretmeni ve ihtiyaçlarını merkeze alan bir mekanizma

Öğretmenlerin ihtiyaçlarından hareketle ortaya çıkan Ağ’ın, öğretmenler arası olduğu kadar destekçiler ile de kurulan iletişimin devamlılığı sayesinde güçlenerek sürdürülebilir olduğunu dile getiren Sonel Balkan, Ağ’ın büyümesinde, paydaşların ortak bir amaç doğrultusunda birbirlerini tamamlayan çalışmalarının önemli rol oynadığını paylaştı. Buna ek olarak, Ağ’ı güçlendiren ve Ağ’ın farklı şehirlerde işleyişini mekân desteği sağlayarak ve etkinlikleri yaygınlaştırarak kolaylaştıran destekçi vakıfların önemini vurgulayan Balkan, Ağ’ın gelişmesinde uzmanlık paylaşımlarının etkisine de dikkat çekti. Öğretmenlerin taleplerini ve ihtiyaçlarını açıkça ortaya koyabilmeleri gerektiğini sözlerine ekleyen Balkan, organik olarak büyüyen ve yerele yayılan Öğretmen Ağı’nın bir parçası olmak isteyen öğretmenlerin taleplerinin özellikle sosyal medya üzerinden geldiğini ve Ağ’ın şu ana kadar 20 şehirde 300 Değişim Elçisi ile yaklaşık 4000 öğretmene temas ettiğini belirtti.

  • Yanlışlardan öğrenerek, geri bildirimleri dikkate alarak ve birlikte emek sarf ederek Ağ’ı daima geliştirmek mümkün

Farklı paydaşların etkileşim içinde olduğu kolektif etki modeli çerçevesinde yerel ortakların önemli rol oynadığını belirten Sonel Balkan, her şehrin ihtiyacının farklı olduğunu ve dolayısıyla yerel ortaklıkların, şehirlerin ihtiyaçlarına, taleplerine ve mevcut kaynaklarına bağlı olarak geliştiğini aktardı. Öğretmen Ağı dahilinde bilgi akışının hiyerarşik bir şekilde gerçekleşmediğini, yürütücü ekibin faaliyetlerinin, yalnızca ihtiyaç halinde, işleyişi kolaylaştırmaya ve destek olmaya yönelik olduğunu belirten Balkan, Ağ olarak birinci hedeflerinin modeli sürdürülebilir kılmak olduğunu ifade etti. Türkiye’nin farklı yerlerinden yüzlerce öğretmenin Ağ’ı daha iyi bir hale getirebilmek için motive olduklarını ve birbirleriyle devamlı fikir alışverişinde bulunduklarını aktaran Balkan, yanlışlarından öğrenerek, geri bildirimleri dikkate alarak ve birlikte emek sarf ederek Ağ’ı daima geliştirmenin mümkün olduğunun altını çizdi.

Prof. Dr. Süleyman İnan, Cafer Sadık Abalıoğlu Eğitim ve Kültür Vakfı Danışma Kurulu Üyesi

  • Abalıoğlu Vakfı’nın Öğretmen Ağı ile olan iş birliğinin Denizli’deki öğretmenlere katkısı çok büyük

Prof. Dr. Süleyman İnan, Denizli’de faaliyet gösteren ve benzer bir çalışmayı öğrencilere yönelik yürüten Cafer Sadık Abalıoğlu Eğitim ve Kültür Vakfı’nın, Ağ ile yolları kesiştiği andan itibaren Ağ’ın çalışmalarının yerelde yaygınlaştırılmasına örgütlenme, etkinlik planlama ve mekân desteği sağlayarak katkı verdiklerini paylaştı. Vakfın Öğretmen Ağı ile etkileşiminin ve Ağ içindeki diğer paydaşlarla yürüttüğü iş birliğinin Denizli’deki öğretmenlere katkısının çok büyük olduğunu dile getiren İnan, bütün bu sürece dahil olmanın öğretmenler için ufuk açıcı ve mesleki olarak besleyici olduğunu ifade etti.

  • Öğretmen Ağı’nın Abalıoğlu Vakfı gibi yerel paydaşlar kazanabilmesi için Ağ’ın değerlerini paylaşan destekçiler ile iletişime geçmesi önemli

Öğretmen Ağı sayesinde öğretmenlerin birbirlerinden öğrenebilecekleri çok şey olduğunu fark ettiklerini paylaşan Prof. Dr. Süleyman İnan, modelin öğretmenlerin inisiyatif almasını teşvik eden yapısı sayesinde öğretmenlerin güçlü aktörlere dönüştüğünü ve belirledikleri hedefler doğrultusunda harekete geçtiklerini sözlerine ekledi. Benzer şekilde, Ağ’ın işleyişi çerçevesinde öğretmenler ihtiyaçlarını kendi aralarında tartışarak önceliklendirdikleri ve sorularına kendileri cevap ürettikleri için modelin farklı bağlamlarda uygulanabilir olduğunu belirtti. Bunlara ek olarak, Öğretmen Ağı’nın Abalıoğlu Vakfı gibi yerel paydaşlar kazanabilmesi için Ağ’ın değerlerini paylaşan destekçiler ile iletişime geçmesinin önemine dikkat çekti.