Uluslararası kalkınma sürecinde kritik bir dönemden geçiyoruz. Ancak bir çok farklı paydaşın ve sektörün dahil olduğu bu süreçte, boyutu ve taşıdığı potansiyelle beraber uluslararası kalkınmaya katkı sağlayacak olan filantropinin dahil olmaması dikkat çekiyor.
Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı (UNDP) tarafından hazırlanan “Philanthropy as an Emerging Contributor to Development Cooperation” raporu, filantropinin kalkınma süreçlerinde oynadığı rolle ilgili bir çok konuyu mercek altına alıyor. Rapor, filantropinin uluslararası kalkınma için yarattığı değerin iyi ölçümlenmesi gerektiğinin ve kalkınmadaki ilerlemeyi gözlemlemek için veri toplamanın öneminin altını çiziyor.
Raporun bulgularından bazıları şöyle:
- Amerika’da bulunan yaklaşık 300 vakıf, 2011 yılı içerisinde Milenyum Kalkınma Hedefleri kapsamında “yoksulluk ve açlığın yok edilmesi” amacına yönelik olarak $770 milyon katkıda bulunmuş,
- Yurt dışında yaşayan göçmenler tarafından gelişmekte olan ülkelere yapılan para transferleri, resmi yardım miktarının üç katını bulmuş,
- 2013 yılında, eve para gönderme konusunda ($70 milyar ile birlikte) Hindistan ilk sırada yer almıştır.
Rapor ilginç bir öngörü de ortaya koyuyor: 2030 yılına kadar orta sınıf gelirinin ortalama %1’ini yardım kuruluşlarına bağışlarsa, her yıl sivil topluma $550 milyar katkıda bulunmuş olacak.
Raporun tamamına buradan ulaşabilirsiniz.
